20 Mayıs 2015 Çarşamba

14 Mayıs’ta Yassıada’ya Gidenler; Mehmet Arif DEMİRER - (ANAYURT Gazetesi, 18 Mayıs 2015 – Pazartesi)

14 Mayıs’ta Yassıada’ya Gidenler
Mehmet Arif DEMİRER
(ANAYURT Gazetesi, 18 Mayıs 2015 – Pazartesi)
14 Mayıs 1950, gerçek anlamda bir bayram günü gibi idi. ZAFER Gazetesi’nin manşeti: “Türk Milleti Nihayet Beklediği Güne Erişti – 9 Milyon Vatandaş Rey Veriyor” idi. CHP İktidarının çoğunluğunun tercihi doğrultusunda hazırlanan yeni seçim kanunu (illerde çoğunluğu alan parti tüm milletvekilliklerini kazanıyordu) ile düzgün bir seçim yapılmış ve iktidar, CHP’den  koparak doğan Demokrat Parti’ye geçmişti. Her şey sorunsuz ve pürüzsüz olmuş, tüm dünya ülkeleri Türkiye’yi bu demokratik başarısı nedeniyle tebrik etmişti.
14 Mayıs 1969 da olağanüstü bir gündü. Türkiye’nin Üçüncü Cumhurbaşkanı, ATATÜRK’ün son Başbakanı Bayar, 27 Mayıs’ın yaralarını sarmak ve o talihsiz olayın dosyasını kapatmak üzere Türkiye’nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü Pembe Köşk’te ziyaret etmişti.   
Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950’den sonra iki seçime daha girmişti: 2 Mayıs 1954 ve 27 Ekim 1957. DP’nin üç seçim ortalaması oyu % 54 idi. Üçüncü seçime hazırlanırken, erken seçimi de ilan etmiş iken, 27 Mayıs darbesi yapılmış, Yassıada’da bir hukuk rezaleti, idamlar, ömür boyu hapis cezaları vd. yaşanmıştı.
Türkiye, 27 Mayısın ardından zor dönemlerden geçmiş, peş peşe gelen askeri müdahaleleri de yaşadıktan sonra 1987 seçimlerinde bölünmüş Merkez Sağ, Özal’ın ANAP’ı ve Demirel’in DYP’si ile toplamda yeniden % 54’ü bulmuş, 13.3 milyon oy toplamıştı.
Ardından önce Özal, daha sonra Demirel Çankaya’ya çıkıp partilerini beceriksizlere (Mesut Yılmaz ve Bn. Çiller) bırakınca % 54  oy eridi gitti; 2011 seçimlerinde % 0.65, 300 bin oy !
Aydın Menderes, 1995 yılında “Mezara kadar Refah” diye DP’yi terk ettiğinde, günün birinde koskoca Merkez Sağ’ın adım adım Refah’ın yavrusu AKP’ye yamanacağını düşünmüş müydü, acaba?
Ben, Merkez Sağ felsefesiyle AKP’yi bir arada göremediğim için, ‘14 Mayıs 2015’ başlığı altında bir buluşma önerdim: Bayar Vakfı ile 2015 Duvar Takviminin kapağına İnönü ile Bayar’ın çok ilginç bir fotoğrafını koymuş İnönü Vakfı’nın Pembe Köşk’te buluşmaları ve o buluşmada, Merkez Sağ seçmenlerine şu çağrı:
7 Haziran seçiminde oyunu CHP’ye ver ki, ziyan olmasın; ardından da partine sahip çık, Demokrat Parti ve Merkez Sağ’ı ayağa kaldır.”
Çağrıyı ben yapacaktım. Çünkü inanıyorum ki, Merkez Sağ eski seçmenleri AKP’den koparılmadıkça, DP’nin; bırakın % 54’ü, % 5.4’ü bile bir daha yakalaması mümkün değil. Bayar-Menderes ve arkadaşlarının kemikleri sızlıyor olmalı. 
İnönü Vakfı kabul etti. Bayar Vakfı etmedi. 15 Mayıs 2015 günü yandaş medyada gördük ki, başka randevuları varmış. Aydın Menderes’in eşi Hanımefendi ile birlikte Bayar Vakfı yöneticisi ve Bayar’ın torunu, 14 Mayıs günü AKP ile Yassıada’ya gitmişler. 14 Mayıs 2015 günü Yassıada’ya giden torun, 2010 referandumunda da ‘EVET’ demişti. Başka yorum yok.
DOĞU PERİNÇEK’in PEŞİNDEN GİDENLER
1974 Yılı Haziran ayında mahkemede hakim huzurunda şunları söyleyen, daha sonra SAVUNMA başlıklı kitapta yayımlayan Doğu Perinçek, bugün nasıl ATATÜRK’çü oldu:
“Biz, Kemalist diktatörlük tarafından demokrasi isteği ve teşkilatlanması zorbalıkla bastırılan işçi sınıfının ve bütün Türkiye halkının, kurşunlanan işçilerin, insafsızca sömürülen köylülerin, defalarca katledilen Kürt milliyetinden halkın temsilcileriyiz. Bütün bunları uygulayan burjuvazi sınıf diktatörlüğünün başındaki ATATÜRK’e karşıyız.”
Bugün, “Vatan Partisi ATATÜRK CUMHURİYETİ için Ankara’da buluşuyor” diyenler önce 1974’de söylediklerinin hesabını vermelidirler.
Ne oldu da bugün Merkez Sağ politikacıları, gazetesi Aydınlık’ta sık sık Nazım Hikmet üzerinden Menderes’e sövdüren (“Milletimin en talihsiz gecesi ana rahmine düştüğünüz gecedir, Adnan Bey”) Doğu Perinçek’in peşinden gidebiliyorlar?
Doğu Perinçek’in peşindekiler Vatan Partisi’ni bu bağlamda değerlendirmelidirler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder