Mehmet Arif DEMİRER
(ANAYURT Gazetesi, 18 Mayıs 2015 – Pazartesi)
14
Mayıs 1950, gerçek anlamda bir bayram günü gibi idi. ZAFER Gazetesi’nin manşeti: “Türk Milleti Nihayet Beklediği Güne Erişti
– 9 Milyon Vatandaş Rey Veriyor” idi. CHP İktidarının çoğunluğunun tercihi
doğrultusunda hazırlanan yeni seçim kanunu (illerde çoğunluğu alan parti tüm
milletvekilliklerini kazanıyordu) ile düzgün bir seçim yapılmış ve iktidar,
CHP’den koparak doğan Demokrat Parti’ye geçmişti.
Her şey sorunsuz ve pürüzsüz olmuş, tüm dünya ülkeleri Türkiye’yi bu demokratik
başarısı nedeniyle tebrik etmişti.
14
Mayıs 1969 da olağanüstü bir gündü. Türkiye’nin Üçüncü Cumhurbaşkanı,
ATATÜRK’ün son Başbakanı Bayar, 27 Mayıs’ın yaralarını sarmak ve o talihsiz
olayın dosyasını kapatmak üzere Türkiye’nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü
Pembe Köşk’te ziyaret etmişti.
Demokrat
Parti, 14 Mayıs 1950’den sonra iki seçime daha girmişti: 2 Mayıs 1954 ve 27
Ekim 1957. DP’nin üç seçim ortalaması oyu % 54 idi. Üçüncü seçime hazırlanırken,
erken seçimi de ilan etmiş iken, 27 Mayıs darbesi yapılmış, Yassıada’da bir
hukuk rezaleti, idamlar, ömür boyu hapis cezaları vd. yaşanmıştı.
Türkiye,
27 Mayısın ardından zor dönemlerden geçmiş, peş peşe gelen askeri müdahaleleri
de yaşadıktan sonra 1987 seçimlerinde bölünmüş Merkez Sağ, Özal’ın ANAP’ı ve
Demirel’in DYP’si ile toplamda yeniden % 54’ü bulmuş, 13.3 milyon oy toplamıştı.
Ardından
önce Özal, daha sonra Demirel Çankaya’ya çıkıp partilerini beceriksizlere
(Mesut Yılmaz ve Bn. Çiller) bırakınca % 54 oy eridi gitti; 2011 seçimlerinde
% 0.65, 300 bin oy !
Aydın
Menderes, 1995 yılında “Mezara kadar Refah” diye DP’yi terk
ettiğinde, günün birinde koskoca Merkez Sağ’ın adım adım Refah’ın yavrusu
AKP’ye yamanacağını düşünmüş müydü, acaba?
Ben,
Merkez Sağ felsefesiyle AKP’yi bir arada göremediğim için, ‘14 Mayıs 2015’ başlığı altında bir buluşma önerdim: Bayar Vakfı ile
2015 Duvar Takviminin kapağına İnönü ile Bayar’ın çok ilginç bir fotoğrafını
koymuş İnönü Vakfı’nın Pembe Köşk’te buluşmaları ve o buluşmada, Merkez Sağ seçmenlerine
şu çağrı:
“7
Haziran seçiminde oyunu CHP’ye ver ki, ziyan olmasın; ardından da partine sahip
çık, Demokrat Parti ve Merkez Sağ’ı ayağa kaldır.”
Çağrıyı
ben yapacaktım. Çünkü inanıyorum ki, Merkez Sağ eski seçmenleri AKP’den koparılmadıkça,
DP’nin; bırakın % 54’ü, % 5.4’ü bile bir daha yakalaması mümkün değil.
Bayar-Menderes ve arkadaşlarının kemikleri sızlıyor olmalı.
İnönü
Vakfı kabul etti. Bayar Vakfı etmedi. 15 Mayıs 2015 günü yandaş medyada gördük
ki, başka randevuları varmış. Aydın Menderes’in eşi Hanımefendi ile birlikte
Bayar Vakfı yöneticisi ve Bayar’ın torunu, 14 Mayıs günü AKP ile Yassıada’ya
gitmişler. 14 Mayıs 2015 günü Yassıada’ya giden torun, 2010 referandumunda da
‘EVET’ demişti. Başka yorum yok.
DOĞU PERİNÇEK’in PEŞİNDEN GİDENLER
1974
Yılı Haziran ayında mahkemede hakim huzurunda şunları söyleyen, daha sonra
SAVUNMA başlıklı kitapta yayımlayan Doğu Perinçek, bugün nasıl ATATÜRK’çü oldu:
“Biz,
Kemalist diktatörlük tarafından demokrasi isteği ve teşkilatlanması zorbalıkla
bastırılan işçi sınıfının ve bütün Türkiye halkının, kurşunlanan işçilerin,
insafsızca sömürülen köylülerin, defalarca katledilen Kürt milliyetinden halkın
temsilcileriyiz. Bütün bunları uygulayan burjuvazi sınıf diktatörlüğünün başındaki
ATATÜRK’e karşıyız.”
Bugün,
“Vatan Partisi ATATÜRK CUMHURİYETİ için
Ankara’da buluşuyor” diyenler önce 1974’de söylediklerinin hesabını
vermelidirler.
Ne
oldu da bugün Merkez Sağ politikacıları, gazetesi Aydınlık’ta sık sık Nazım
Hikmet üzerinden Menderes’e sövdüren (“Milletimin en talihsiz gecesi ana rahmine
düştüğünüz gecedir, Adnan Bey”) Doğu Perinçek’in peşinden
gidebiliyorlar?
Doğu
Perinçek’in peşindekiler Vatan Partisi’ni bu bağlamda değerlendirmelidirler.